Yunanistan denilince aklıma gelen ilk şey, Fedon – Lege maou s’agapo şarkısı ve tabii ki “Kunata kunata kunata” eşliğinde kırılan tabaklar. 🙂 Komşularımız bunu duysalar ne kadar sevinir bilemem ama 12 adadan biri olan İstanköy yani namı değer Kos, günübirlik tabak kırmak için en yakın adalardan bir tanesi.
Bodrum’a her gittiğimde, (1996’dan beri her sene ) Kos Adası’na geçelim de geçelim derken, neyse ki bu sene dediğimizi yaptık. Biraz geç oldu ama insan burnunun ucundaki yeri nasılsa giderim diyerek ertelemekten kendini alamıyor. Yaklaşık 22 yıl ertelemek de büyük bir başarı. Tebrikleri bir ara kabul edeceğim ama siz de ertelemeyin diye size Kos Adası’na günübirlik en rahat şekilde nasıl gezebilirsiniz ondan bahsedeceğiz.
Kos Adası’na nasıl ve nereden gidilir?
Bodrum merkez ve Turgutreis D-marin, olmak üzere iki yerden de Kos Adası’na feribot kalkıyor.
Kos, Bodrum merkezden 45 dk, Turgutreis’ten ise 25 dk sürüyor. Aşağıdaki haritadan da görüleceği üzere Turgutreis, Kos’a Bodrum merkezden daha yakın.
Giden feribotların çeşitleri ve hızları fark ediyor, Katamaran 24 €, diğer feribot ise 19 €. Biz, 19€ olanı tercih ettik ve gayet konforluydu.
Gideceğiniz güne karar verdiyseniz ve de vizeniz var ise, buradan ya da direkt gidip ofislerinden biletinizi alabilirsiniz.
Vizeniz yok ise, kapıda vize almanız gerekir.
Vapur saatlerini tercih ederken olabildiğince erken gidiş ve olabildiğince geç dönüş olan feribotları tercih edin. Sebebi, adaya giriş kapısında pasaport kuyruğu baya bir zamanınızı alabiliyor. Komşularımız rahat oldukları için kuyruk ne kadar uzun olursa olsun tek kişi çalışıyor ve herhangi bir kuyruk bekleme düzeni olmadığı için biraz karmaşıklığa yol açıyor. Benzetmek gerekirse, tam bir Zincirlikuyu iş çıkış metrobüs kuyruğu.
Bizim tercih ettiğimiz feribotun saatleri, 09:30 – 18:15 idi ve Kos’ un neredeyse her yerini gezmek için ideal bir süreydi.
Kos Adası’nda nasıl ve nereler gezilir?
Kos, Ege Denizi’ndeki 12 Adalar’ın en büyük üçüncü adasıdır. Dolayısıyla, o kadar saat aralığında yürüyerek gezerim derseniz yanılırsınız.
Adada yapmanız gereken ya günlük 30 €’ya araba kiralamak ya da günübirlik gezi turlarına katılmanız. Gezi turlarının fiyatları, içeriklerine ve gezi alanına göre değişiyor. Kimi turlar 15 €, kimi turlar ise 30 €. 15 € olan turların içerisinde yemek dahil olmuyor ya da gezdiğiniz alan, adanın daha ufak bir kısmı oluyor. Biz vapurdan iner inmez Dentur Avrasya’nın günübirlik yaptığı turlardan biriyle karşılaştık. 30 € verip, içerisinde yemek, denize girme molası vardı ve en uzaktaki köylerine varana kadar dolaştık. Tur sabah 11:00 gibi başlayıp akşam 17:15 gibi sona eriyor. Bizim feribotumuzun dönüş saati 18:15 olduğu için merkezi de gezme şansımız oldu. 17:30 ya da 17:45 feribotuyla dönen kişiler merkezi gezme fırsatı bulamadılar. Bu sebeple dönüş saatinizi seçerken buna dikkat etmeniz yararlı olacaktır.
Günübirlik tur içeriği nedir, nereleri gezdiriyor?
Zia Köyü
Burası adanın gezilecek en turistik yerlerden biri olmasıyla beraber turistik alışveriş bölgesinden bir tanesi. Turistik bölgelerdeki dükkanların çoğunluğu 09:00-22:00 arasında açık fakat siesta saatlerinde de nadiren kapalı dükkanlar ile karşılaşmanız mümkün.
Neler alabilirim derseniz;
- Kos’un meşhur tarçın suyu (kanelada),
- Tabii ki zeytinyağ,
- Seramik ve porselen ürünler,
- Domates ve fıstık reçeli,
- Şarap,
- Ouzo,
- Geleneksel dokuma ve el işleri,
- Doğal bal
- Acı badem şurubu (Sumada)
Zia Köyü’nün en tepesinde hem gün batımını en güzel izleyebileceğiniz hem de panoramik fotoğraf çekebileceğiniz bir alan bulunuyor. Gitmişken de bu alanın yukarısında bulunan kiliseyi ziyaret etmeyi unutmayın. Zia Köyü’nün tepesinden bakarken Tuz Gölü’nü de görebilirsiniz.
Platani Köyü
Zia Köyü’ne giderken, Türk Mahallesi olarak bilinen ve merkeze 3km uzaklıkta olan Platani Köyü’ne de uğrayabilirsiniz. Eğer et yemek isterseniz, Türkler bu konuda burada da ustalıklarını göstermiş olucaklar ki, adanın en meşhur et restoranlarından bir tanesi “Restaurant Ali”. Platani Köyü’nü günübirlik turda sadece otobüs ile geçerek görme imkanımız bulundu. Araba ile giderseniz, burayı da gezme fırsatınız olabilir.
Kefalos
Turda Kefalos’a gelmeden önce bir yemek molası veriliyor. Tur şirketinin anlaşmalı olduğu restoranda yemek yendikten sonra, Kefalos’ta bulunan Kamari’de güzel bir plajda 1 saatlik deniz molası veriliyor. Denize girdikten sonra Kefalos Köyü’nün içerisinden geçerek Yel Değirmeni’ne doğru gidiyoruz. Kefalos merkezden 42 km uzaklıkta.
Antimachia
Dönüş yoluna geçerken, adadaki çalışmaya devam eden tek Yel Değirmeni’ne uğruyoruz. Değirmenin içerisine girmek ücretli, fakat buradaki en güzel şey, değişik kurabiyeler tadabileceğiniz küçük bir dükkan bulunması. Kurabiyeleri satın almadan önce her birinden tadabilirsiniz. Ne kurabiyesi bu derseniz, dükkandakilerin söylediğinde göre yapılan kurabiyelerin içerisindeki un bu değirmen gücü ile öğütülüyor. Anasonlu, lavantalı, ouzolu, çikolatalı, biberli, vanilyalı, portakallı, limonlu ve daha birçok kurabiye çeşidi mevcut. Burası ise merkezden 25 km uzaklıkta.
Merkez
Adanın en önemli özelliği Hipokrat’ın burada doğmuş ve yaşamış olması. Adanın simgesi olan Hipokrat Ağacı, merkezde limanın hemen yanında fakat bu ağaç, sadece bir simgeden ibaret. Buraya gitmeden okuduğum bilgilere göre; Hipokrat’ın tıbbi tedaviler uyguladığı yer, aslında merkezden 4 km uzaklıkta bulunan Asklepion Bölgesi’nde. Asklepion, sağlık tanrısı Asklepios’a adanan eski bir çağ hastanesidir. Hipokrat, burada önünde uzanan hastalara, fizyoterapistlerin ellerinde iyileştirme yöntemleri ile tıbbi tedaviler uygulamıştır. Daha detaylı bilgiler için okuyabileceğiniz iki tane yazı bırakıyorum.
http://www.istankoy.org/documents/72.html
Merkezdeki bir diğer gezilmesi gereken yer ise, depremde minaresi yıkılan Gazi Hasan Paşa Camii.
Gazi Hasan Paşa ile ilgili en ilginç detay Cezayir Valiliği yaptığı dönemde paşanın etki alanında bulunan Cezayirli korsanlardan dolayı Akdeniz’e giremeyen ABD ticaret gemilerine Osmanlı Donanması tarafından koruma vermiş ve ABD parlamentosu (1797) onayı ile karşılığında her sene 2 milyon dolar vergi almıştır. Bu miktar o zamanki ABD yıllık bütçesinin % 20’sini oluşturuyordu.
Adanın en güzel yanı, bütün restoran ve dükkanların sadece adada yaşayan aileler tarafından işletilmesi. Adada herhangi bir franchise vs. bulunmamaktadır.
Yemek tavsiyesi olarak tura katıldığım için gidemediğim fakat gitmeyi çok istediğim en güzel restoran, Nick the Fisherman.
Kısaca, günübirlik Kos Adası’nı ziyaret ediyorsanız;
- Yeşil pasaport veya Schengen vizeniz olmalı, yok ise kapıdan vize almalısınız,
- Gitmeden en az bir gün önce feribot biletinizi almanız gerekli,
- Yurt dışı çıkış harcını feribota bineceğiniz noktadan alabilirsiniz,
- Feribot saatinden en az yarım saat önce limanda olmanız gerekli,
- Ada’da gezebilmek için rahat bir ayakkabı tercih edilmeli,
- Ada’da gezmek için ya önceki günlerden ya da adada tur ayarlanmalı veya araç kiralanmalı, (2-3 yaşındaki çocuğu olan aileler genellikle araç kiralamışlardı.)
- Adada gezilecek bir çok alan var fakat turlar hızlı şekilde gidilebilecek noktalara götürüyor,
- Adadan içki alıp, ülkeye götürebilirsiniz. Aynı zaman da ufak bir duty free mevcut,
- Feribota geç kalmayın beklemiyorlar. Daha uzun gezebilmek adına olabilecek en geç feribot saatini seçin,
- Yanınıza en fazla 150 € alsanız, bence yeterli. (Heidyelik eşya, duty free, tur parası, yemek parası vs düşünerek)
Genel olarak, Kos’u sen nasıl buldun derseniz, Bodrum daha canlı ve büyük, fakat bence çok şirin ve Osmanlı’dan da kalıntılar bulabileceğiniz dolu dolu tarih kokan bir ada. Hiç bozulmamış olması bence en güzel yanı. Adaya bir daha gidersem eğer gezmek istediğim çok tarihi yer var.
Tur ile gezdiğim ve gezemediğim, adada gezilmesi gereken bütün yerleri özet geçmek gerekirse;
- Old Town ve Hipokrat Ağacı
- Asklepion
- Şövalyeler Kalesi
- Casa Romana (Roma Evi)
- Arkeoloji Müzesi
- Agora
- Defterdar Camii
- Hacı Hasan Camii
- Osmanlı Hamamı
- Agia Ionnasis Manastırı
- Yel Değirmenleri
- Zia Köyü
Petite Guide 